NEDEN TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPILMALI
Türkiye 2010-2017 yılları arasında, artan ve genç nüfusunun sağlamış olduğu sürdürülebilir ve dirençli tüketim yapısı ile gelişen kurumsal ve profesyonel kültürün etkisi sonucu Gayrisafi Milli Hasıla (GSYH=GDP) anlamında önemli büyüme oranlarına ulaşmıştır.
2010-2017 yılları arasında Türkiye GSYH’sı reel anlamda yıllık ortalama %6,5 oranında büyümüştür. Bu büyüme oranı Dünya’da Çin’den sonraki en yüksek büyüme oranı olarak karşımıza çıkmaktadır.
2016 yılında gerçekleşen başarısız darbe girişiminin ardından yavaşlayan ekonomi kredi garanti fonu ve vergi teşvikleri gibi ekonomiyi uyarıcı programlar tekrar büyüme oranlarını yukarı çekmiştir. Güney sınırımızdaki istikrarsız ortam ve başarısız darbe girişimine rağmen 2017 yılının 3. çeyreğinde görülen %11,1 oranındaki büyüme ekonominin dirençli yapısı anlamında önemli bir göstergedir. Analistlerin tahminlerine göre 2018 yılında Türkiye ekonomisinin reel anlamda %5 büyümesi öngörülmektedir.
Tüm bu negatif olaylara rağmen şoklara karşı ekonominin göstermiş olduğu dayanıklılık ve stres testinden başarı ile çıkmış olması Türkiye’yi yatırımcılar nezdinde değerli kılan önemli unsurlardan biridir. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye verdiği değerin boyutunu anlamak için portföy girişlerine bakmak bir fikir verecektir. Portföy Yönetim sektörü verilerine göre Türkiye’de yönetilen fonların büyüklüğü 2008-2017 yılları arasında USD bazlı ortalama %9 YBBO’ya ulaşmıştır. TL bazında ise söz konusu oran %20 civarındadır. Ekonomik büyümenin ve Hükümetin çıkarmış olduğu bireysel emeklilik kanunlarının etkisi ile yönetilen fonlardaki büyüme ekonomik büyüme oranlarının üzerinde gerçekleşmiştir.