Yatırım Fonları

1-Yatırım Fonu Nedir?

Portföy, bir kişinin ya da kuruluşun sahip olduğu varlıkların tümünü ifade eder. Yatırım fonu yatırım yaptığı sermaye piyasası araçları (hisse senedi, kira sertifikası vb.) ve altın gibi kıymetli madenlerin bütününü ifade etmektedir.

Yatırım fonları; halktan topladıkları fonlar karşılığı, hisse senedi, kira sertifikaları gibi sermaye piyasası araçlarından ve altın ile diğer kıymetli madenlerden oluşan portföyleri yönetirler. Her bir yatırımcı, fonun sahip olduğu portföyün bir kısmını temsil eden katılma payını satın alarak fona katılım sağlar. Tasarruf sahipleri şirketlerden, aracı kuruluşlardan veya menkul kıymet borsalarından hisse senedi ve kira sertifikası almak suretiyle tasarruflarını değerlendirebilirler. Ancak menkul kıymetlere yatırım yapmak bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. Ayrıca bireysel birikimler genelde yeterli büyüklüğe ulaşamadıklarından, bunlarla oluşturulan portföylerde gerekli risk dağılımları yapılamayabilir. Bu risk anapara açısından olabileceği gibi, portföyün getirisi açısından da önemli olabilir. Bu nedenle sermaye piyasasında kolektif yatırım kuruluşları olarak adlandırılan yatırım fonları oluşturulmuştur. Böylece küçük yatırımcılar büyük fonların bir parçası olarak kurumsal ve büyük ölçekli fonların ölçeğinin getirdiği avantajlardan yaralandığı gibi riskin dağıtılması daha kolay sağlanmış olur.

2-Portföy Yönetimi Nedir?

SPK’nın ilgili tebliğleri, fon içtüzüğü ve yatırım komitesinin stratejilerinin izin verdiği sınırlar dahilinde, portföye varlık (hisse senedi, kira sertifikası gibi yatırım araçları) alınıp satılması ve bu varlıkların getirilerinin (kâr payı gibi) tahsil edilmesi faaliyetleridir. Varlıkların alınıp satılması kararlarına dayanak teşkil eden her türlü araştırma ve analiz gibi faaliyetler de portföy yönetiminin kapsamına girer.

3-Fon Nedir?

Halktan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, katılma payı sahipleri adına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre, portföy işletmek amacıyla kullanılan mal varlığıdır.

4-İnançlı Mülkiyet Nedir?

Yatırım fonları inançlı mülkiyet esasına dayanır. İnançlı mülkiyet esasında fona inançlı olarak fon kurucusu sahiptir. Tasarruf sahipleri ise fonla ilgili işlemleri yapma yetkisini kurucuya verirler. Bu yetki devri fon içtüzüğü ile olur. Kurucu, fonu bu sözleşme (içtüzük) çerçevesinde ve tasarruf sahiplerinin haklarını koruyarak yönetmek/yönettirmek zorundadır.

5-Katılma Payı Nedir?

Yatırımcının fon portföyüne kaç adet payla ortak olduğunu gösterir. Yatırım fonlarındaki katılma paylarını, şirketlerin ortaklık paylarına benzetebiliriz. Nasıl yatırımcılar ortaklık payı alarak şirketlere ortak olurlar ve o şirketler üzerinde hak sahibi olurlar ise; benzer şekilde yatırım fonlarında da katılma payı ile fon portföyüne ortak olunur. Ancak, ortaklık payı sahipleri şirket yönetimine katılabilirken, katılma payı sahiplerinin fon yönetimine katılma hakları yoktur.

6-Şemsiye Fon Nedir?

Şemsiye fon, katılma payları tek bir içtüzük kapsamında ihraç edilen tüm fonları kapsayan yatırım fonudur. Farklı sermaye piyasası enstrümanları için her bir grup adına ayrı ayrı şemsiye fon çıkarılır. Şemsiye fon altında benzer ürün grubunda farklı stratejilere göre oluşmuş fonlar oluşturulabilir.

7-Katılma Payları Nasıl Alınıp Satılır?

Katılma payı satın alınması veya fona iadesinde, Kurucunun izahnamede ilan edeceği katılma payının alım satımının yapılacağı yerlere başvurularak alım satım talimatı verilir. Bunun dışında Kurulca uygun görülen fonların katılma paylarının alım satımının yapılabileceği merkezi bir fon dağıtım platform olan Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu (TEFDP), Kurucunun veya fon katılma pay alım satım aracılık sözleşmesi imzaladığı Yatırım Kuruluşlarının telefon ve internet bankacılığı ile ATM sistemleri aracılığıyla da katılma payı alım satım talimatı verilebilir. Yatırım fonu katılma payları gün içinde belli saatler içinde alınıp satılır.

8-Yatırım Fonu Yatırımcısının Kazançları Nelerdir?

Temettü, ve kira gelirleri kârları: İlk olarak fon sahip olduğu menkul kıymetlerden kâr payı geliri elde eder. Fon elde ettiği bütün gelirini fon portföy değerine yansıtır.

Portföylerinde bulunan kıymetlerin alım/satımı: Fonun sahip olduğu menkul kıymetlerin fiyatı artabilir. Eğer fon, fiyatı yükselen bu menkul kıymeti satarsa sermaye kazancı elde eder. Fon elde ettiği bu sermaye kazancını veya zararını fon portföy değerine yansıtır.

Menkul kıymetlerin piyasa değerlerinin yükselmesi: Eğer yatırım fonu, fiyatı yükselen menkul kıymeti satmıyor elinde tutuyorsa katılma paylarının fiyatı artar. Yüksek fon toplam değeri yatırımın yüksek değerli olduğunu gösterir.
Böylece yatırımcılar katılma paylarını sattıklarında, yatırım fonlarının portföyünde o ana kadar gerçekleşen değer artışlarından/azalışlarından paylarını alırlar.

9-Fon Yönetim Ücreti Nedir?

Fonun yönetimi karşılığında ödenen ücrettir. Fon yönetim ücreti her gün için fon toplam değerinin belirli bir oranı olarak hesaplanmaktadır ve aylık olarak fonun içinden tahsil edilmektedir. Fon yönetim ücreti oranlarına fon izahnamelerinde yer verilmektedir. SPK fon yönetim ücretlerinde, kurucuların fona çok yüksek oranlarda yönetim ücreti yansıtması, fon piyasasının gelişmemesi gibi nedenlerden dolayı yeni kanun ile tavan sınırlamasına getirmiştir. Bundan böyle fon kurucusu olan portföy yönetimi şirketleri aşağıdaki tablo gösterilen oranlardan fazla miktarda fon kesintisini fonun içinden tahsil edemeyeceklerdir. Fon ayrı bir tüzel kişiliğe haiz olmasa da, fon için yapılan denetim ücreti, saklama ücreti, noter ücreti, kurul ücreti gibi yasal olarak ödenmesi zorunlu olan masraflar fonun içinden fon yönetim ücreti ile beraber alınır. Bu kesintilerin tavan uygulaması aşağıda ki tabloda gösterilmiştir.

FON TÜRLERİ

Uygulanacak Azami Fon

Toplam Gider Oranı

Günlük

Yıllık

Para Piyasası Fonları

Yüzbinde 3,5

%1,28

Kısa vadeli borçlanma araçları fonları, koruma amaçlı ve garantili fonlar, kıymetli madenler fonları ile unvanında endeks ibaresi yer alan fonlar

Yüzbinde 6

%2,19

Fon Sepeti Fonları

Yüzbinde 12

%4,38

Diğer fonlar

Yüzbinde 10

%3,65





















Örneğin hisse senedine dayalı bir fon kurulduğunda, uygulanacak olan toplam fon toplam gider kesintisi oranı günlük %0.001, yıllık %3,65’tir. Bu oran üzerindeki kesintiler fon kurucusu, yani portföy yönetimi şirketi tarafından karşılanır. Fon büyüklüğü sene başında 100 milyon TL ile minimum %80’i hisse senetlerine, geri kalanı diğer finansal enstrümanlara yatırım yapılarak fon portföyü oluşturulur ve bu finansal enstrümanlardan getiri elde edilmeye çalışılır. Hisse senetlerinin getirileri ister artsın, ister azalsın fon içinden her gün yukarıda ki tabloya aykırı olmamak şartı ile fon içtüzüğüne yazılan oran üzerinden fon yönetim ücreti yansıtılır ve ay sonu fondan bu tutar tahsil edilir. Fon içinde ki hisse senedi değerleri artmışsa, fon büyüklüğü artığı için, portföy büyüklüğü 3,65 oranı ile çarpılması sonucu daha fazla yönetim ücreti tahsil edilir. Hisse senetleri değeri düştüğünde fon toplam değeri düşeceği için portföy büyüklüğünün 3,65 oranı ile çarpılması sonucu daha az yönetim ücreti tahsil edilir. Portföy yönetim şirketleri için burada önemli olan hem fonun yeni müşteri girişleri ile büyümesi hem de fonun değerinin artmasıdır. Böylece şirketler daha fazla yönetim ücreti tahsil edebilir ve daha fazla gelir edebilir konuma geleceklerdir. Saklama ücreti, noter ücreti vb. başka masraflarda varsa bu kesintiler de fon toplam değerinin 3,65 ile çarpılması sonucu oluşan maksimum tutar içinden karşılanır. Zorunlu giderler ödendikten sonra kalan net tutar, portföy yönetim şirketinin bankalar veya aracı kurumlar ile yönetim ücreti geliri paylaşımından önce fondan elde ettiği net geliri oluşturur. Oluşan bu gelir portföy yönetim şirketi ve dağıtıcı kuruluşlar olan banka ya da aracı kurum arasında paylaşılır. Yatırımcıya uygulanacak vergi oranı %10 stopaj’dır. Eğer fon hisse senedi ağırlıklı ise vergi oranı %0’dır.

10-Profesyonel Müşteri Ve Genel Müşteri Nedir?

“Profesyonel müşteri” kendi yatırım kararlarını verebilecek ve üstlendiği riskleri değerlendirebilecek tecrübe, bilgi ve uzmanlığa sahip müşteriyi ifade eder. Bir müşterinin profesyonel müşteri olarak dikkate alınabilmesi için aşağıdaki kuruluşlardan biri olması ya da sayılan nitelikleri haiz olması gerekir:

a) Aracı kurumlar, bankalar, portföy yönetim şirketleri, kolektif yatırım kuruluşları, emeklilik yatırım fonları, sigorta şirketleri, ipotek finansman kuruluşları, varlık yönetim şirketleri ile bunlara muadil yurt dışında yerleşik kuruluşlar.
b) Emekli ve yardım sandıkları, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklar.
c) Kamu kurum ve kuruluşları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kuruluşlar.
ç) Nitelikleri itibarıyla bu kurumlara benzer olduğu Kurulca kabul edilebilecek diğer kuruluşlar.
d) Aktif toplamının 50.000.000 Türk Lirası, yıllık net hâsılatının 90.000.000 Türk Lirası, özsermayesinin 5.000.000 Türk Lirasının üzerinde olması kıstaslarından en az ikisini taşıyan kuruluşlar.
e) Talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilen müşteriler.
Profesyonel müşteri tanımı kapsamına girmeyen müşteriler “genel müşteri” kabul edilir.
Profesyonel müşteri gayrimenkul yatırım fonlarına veya serbest fonlara yatırım yapabilirken, genel müşteri sınıfında ki yatırımcılar bu ürünlerin alımını gerçekleştiremeyecektir. Ayrıca bu ürünlerin satışında müşteri türüne göre müşterinin risk algısını ölçen uygunluk testi kavramı ortaya çıkmıştır. Bu ürünlere yatırım yapmak isteyen genel nitelikli sınıftaki tüm müşterilere uygunluk testi yapılmak durumunda iken profosyenel müşteriler bu teste tabi olmak zorunda değildirler.

11-Talebe Dayalı Profesyonel Müşteri Nedir?

Genel müşterilerden aşağıdaki nitelikleri haiz olanlar, yazılı olarak talep etmeleri ve aşağıdaki şartlardan en az ikisini sağladıklarını tevsik etmeleri durumunda, yatırım kuruluşunun sunabileceği hizmet ve faaliyetlerden profesyonel müşteri sıfatıyla yararlanabilir. Bir müşterinin profesyonel müşteri olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartlardan en az ikisini sağlaması gerekir:

İşlem yapılması talep edilen piyasalarda son 1 yıl içinde, her 3 aylık dönemde en az 500.000 Türk Lirası hacminde ve en az 10 adet işlem gerçekleştirmiş olmaları

Nakit mevduatlarının ve sahip olduğu sermaye piyasası araçlarının da dâhil olduğu finansal varlıkları toplamının 1.000.000 Türk Lirası tutarını aşması

Finans alanında üst düzey yönetici pozisyonlarından birinde en az 2 yıl görev yapmış olması veya sermaye piyasası alanında en az 5 yıl ihtisas personeli olarak çalışmış olması veya Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı veya Türev Araçlar Lisansına sahip olması

Kurulun ilgili düzenlemelerinde yer alan nitelikli yatırımcı tanımı kapsamında, talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilecek müşterilerin belirlenmesinde sadece ikinci şartı sağlayanlar nitelikli yatırımcı olarak kabul edilir.

Yatırım kuruluşları yani bankalar ve aracı kurumlar tüm müşterilerini profesyonel ya da genel müşteri olarak sınıflandırmak, bu sınıflandırmaya uygun olarak hizmet ve faaliyet sunmak ve müşteri sınıflarına uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Müşteri, tabi olduğu sınıflandırmayı etkileyebilecek bir durum ortaya çıktığında söz konusu hususu yatırım kuruluşuna bildirmekle, yatırım kuruluşu ise müşterinin sınıfını etkileyecek bir durumun ortaya çıktığını öğrenmesi halinde mevzuatta öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gerekli işlemleri tesis etmekle yükümlüdür. Yukarıda yer alan esaslar çerçevesinde verilen bilgilerin doğruluğundan ve gerektiğinde güncellenmesinden müşteri sorumludur. Yatırım kuruluşları müşterilerin, profesyonel müşteri olduğuna ilişkin tevsik edici belgeleri müşteriden talep etmekle ve Kurulun belge ve kayıt ile ilgili düzenlemeleri uyarınca belirlenen süreyle saklamakla yükümlüdür.

12-Nitelikli Yatırımcı Nedir?

''Yerli ve yabancı yatırım fonları, emeklilik fonları, yatırım ortaklıkları, aracı kurumlar, bankalar, sigorta şirketleri, portföy yönetim şirketleri, ipotek finansmanı kuruluşları, emekli ve yardım sandıkları, vakıflar, Sosyal Sigortalar Kanununun ilgili maddesince kurulmuş sandıklar, kamuya yararlı dernekler ile nitelikleri itibariyle bu kurumlara benzer olduğu Kurulca belirlenecek diğer yatırımcılar ve sermaye piyasası araçlarının ihraç tarihi itibariyle en az 1 milyon lira tutarında Türk Lirası, yabancı para veya sermaye piyasası aracına sahip gerçek ve tüzel kişiler'', kanunda nitelikli yatırımcı olarak tanımlanmaktadır.

13-Uygunluk Testi Nedir?

Yatırım kuruluşu tarafından pazarlanan ya da müşteri tarafından talep edilen ürün ya da hizmetin müşteriye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla, müşterilerin söz konusu ürün veya hizmetin taşıdığı riskleri anlayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olup olmadıklarının tespit edilmesidir. Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık ve halka arza aracılık faaliyetleri kapsamında yalnızca genel müşterilere uygunluk testi yapmakla yükümlüdür.

İstisnalar: Ürün veya hizmetin müşterinin kendi talebi doğrultusunda sunulması ve uygunluk testi yapmakla yükümlü olmadığına dair müşteriyi bilgilendirmesi şartıyla;

Tefas’ta işlem gören yatırım fonları ile para piyasası fonları ve kısa vadeli yatırım fonları katılma payları,

Hazine Müşteşarlığı tarafından ihraç edilmiş borsalarda ve diğer teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören kamu borçlanma araçları,

için uygunluk testi yapılması zorunlu değildir.

Uygunluk testi kapsamında asgari olarak aşağıda yer alan hususlarda bilgi alınır:

Müşterinin yatırım amaçlarına ilişkin olarak; yatırım süresi ile risk ve getiri tercihleri

Müşterinin portföyünde veya hesabında gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin riskleri anlayacak bilgi ve tecrübeye sahip olup olmadığına ilişkin olarak; müşterinin yaşı ve mesleği, eğitim durumu, geçmişte gerçekleştirdiği sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemlerin türü, niteliği, hacmi, sıklığı

Uygunluk testi sonucunda herhangi bir ürün ya da hizmetin uygun olmaması durumunda yatırım kuruluşu müşteriyi yazılı olarak uyarmalıdır. Bu durumda yatırım kuruluşu söz konusu ürün ya da hizmete yönelik olarak müşteriye bire bir genel yatırım tavsiyesinde bulunamaz. Hangi ürün ya da hizmetlerin müşteriye uygun olduğunun tespit edilmesine imkân bulunmadığına veya bir ürün ya da hizmetin müşteriye uygun olmadığına ilişkin uyarıda bulunmuş olmasına rağmen, müşterinin söz konusu hizmet ya da ürünü almak istemesi durumunda müşteriye söz konusu talep yönünde hizmet verip vermemek hususunda serbesttir. Bu durumda müşteriden “Uygunluk Testi Sonucuna Rağmen İşlem Yapma Talebi” dokümanı müşterinin ad-soyadı ve imzasıyla birlikte alınmalıdır. Bu aşamadan sonra, müşterinin ilgili piyasalarda işlem yapmayı talep etmesi halinde söz konusu piyasalarda, yönlendirme ve genel yatırım tavsiyesi vermeden işlem yapabilecektir.

Uygunluk Testi

14-Yerindelik Testi Nedir?

Yetkili kuruluşun bir müşteriye bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunmak üzere çerçeve sözleşmesi imzalamasından önce “yerindelik testi” uygulaması zorunludur. Yerindelik testi, bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı kapsamında müşteriye sunulacak hizmet ile müşterinin yatırım amaçları, mali durumu ile bilgi ve tecrübesinin uyumlu olup olmadığının yetkili kuruluşlar tarafından değerlendirilmesidir. Bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti yerindelik testinin sonucuna uygun olarak sunulur.

1. Yerindelik testinin yapılabilmesi için yetkili kuruluş müşteriden aşağıda yer alan hususlar hakkında yazılı bilgi alır ve buna uygun standart formları geliştirir:

a) Müşterinin yatırım amaçlarına ilişkin olarak; yatırım süresi ile risk ve getiri tercihleri.
b) Müşterinin mali durumunun yatırımın risklerini karşılayacak yeterlilikte olup olmadığına ilişkin olarak; gelir düzeyi ve yatırım amaçlı varlığı hakkında bilgi.
c) Müşterinin portföyünde veya hesabında gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin riskleri anlayacak bilgi ve tecrübeye sahip olup olmadığına ilişkin olarak; müşterinin yaşı ve mesleği, eğitim durumu, genel ya da profesyonel müşteri olduğu, geçmişte gerçekleştirdiği işlemlere konu olan sermaye piyasası araçları, söz konusu işlemlerin türü, niteliği, hacmi ve sıklığı.
2. Yetkili kuruluşun müşterinin mali durumunun yatırım risklerini karşılayacak yeterlilikte olup olmadığına ilişkin yapacağı değerlendirme, müşterinin gelir düzeyi ve yatırım amaçlı varlığı hakkında sunduğu bilgilerle sınırlıdır.
3. Talebe dayalı olarak kabul edilenler hariç olmak üzere profesyonel müşteriler ile ilgili olarak birinci maddenin (b) ve (c) bendinde yer alan bilgilerin alınması zorunlu değildir.
4. Müşterinin yerindelik testi için verdiği bilgilerin incelenmesi sonucunda, müşteriye yerindelik testinin sonuçlarına uygun olmayan bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunulamaz.
5. Müşterinin yerindelik testi için istenen bilgileri vermemesi veya eksik ya da güncel olmadığı açıkça anlaşılabilen bilgi vermesi durumunda bu müşteriye bireysel portföy yöneticiliği veya yatırım danışmanlığı hizmeti sunulamaz. Bu durumda yetkili kuruluş müşteriye, söz konusu hizmetlerin kendisine verilemeyeceği konusunda yazılı bildirim yapmak zorundadır.
6. Müşteri yerindelik testi için verdiği bilgilerin doğruluğundan sorumludur. Yetkili kuruluş, belirli dönemler itibariyle söz konusu bilgilerin güncellenmesini müşteriden talep edebilir.
7. Yetkili kuruluş hizmetin sunulması sırasında müşterinin eksik, güncel olmayan ya da gerçeğe aykırı bilgi verdiğini öğrenmesi veya tespit etmesi durumunda sunulan hizmeti sonlandırır.
8. Bu bilgilerin sunulacak hizmet ve faaliyetlerin yerinde olup olmadığının ölçülmesi amacıyla istendiğinin müşterilere bildirilmesi gerekir. Yetkili kuruluşlar, müşterilerine söz konusu bilgileri vermemeleri hususunda telkinde bulunamaz.
9. Yerindelik testinin yapılması için alınan tevsik edici bilgi ve belgeler ile altıncı fıkra uyarınca yapılan uyarıların bir örneği Kurulun belge ve kayıt düzeni ile ilgili düzenlemelerinde belirlenen süreler kapsamında saklanır


15-Yatırım Fonlarında Vergilendirme İşlemleri Nasıl Olmaktadır?

Gayrimenkul Fonları

Gerçek kişiler için: Fon katılma payları gayrimenkul fonuna iade edilirse vergi oranı %0, fon katılma paylarının üçüncü bir tarafa satılması halinde vergi oranı %10 olarak uygulanır. Kaynaktan kesilen bu vergi nihai vergidir ve beyan edilmez. Tüzel kişiler için vergilendirme ise menkul kıymet yatırım fonlarında ki gibi yapılmaktadır.

MENKUL KIYMET YATIRIM FONU KATILMA BELGELERİNDEN ELDE EDİLEN KÂR PAYLARI

Tam Mükellef Kurum

Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler tarafından elde edilenler %0 oranında stopaja tabidir.
Elde edilen kar payları Kurumlar vergisine tabidir.

Yukarıda tam mükellef olarak sayılanların dışındaki kurumlar tarafından;

Sürekli olarak portföyünün en az %51’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının, bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinden elde edilenler stopaja tabi değildir.
Aylık ağırlıklı ortalama bazda portföylerinin en az %80’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden (MKYO hisse senetleri hariç) oluşan hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilenler %0 oranında stopaja tabidir.
Yukarıda belirtilen fonlar dışındaki yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilenler %10 oranında stopaja tabidir.
Beyanname vermesi gereken kurumlar, ödenen stopajı beyanname üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edebilirler.

Tam Mükellef Kişi

Sürekli olarak portföyünün en az %51’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının, bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinden elde edilenler stopaja tabi değil. Bu gelirler beyan da edilmez.

Aylık ağırlıklı ortalama bazda portföylerinin en az %80’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden (MKYO hisse senetleri hariç) oluşan hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilenler %0 oranında stopaja tabi.

Yukarıda belirtilen fonlar dışındaki yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilenler %10 oranında stopaja tabidir.
Stopaj nihai vergidir.
Beyan edilmez.

Dar Mükellef Kurum

Anonim, eshamlı komandit ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumlar ile Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenen yabancı kurumlar tarafından elde edilenler;
%0 oranında stopaja tabidir. Stopaj nihai vergidir. Beyan edilmez.

Yukarıda dar mükellef olarak sayılanların dışındaki kurumlar tarafından;

Sürekli olarak portföyünün en az %51’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının, bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinden elde edilenler stopaja tabi değildir.

Aylık ağırlıklı ortalama bazda portföylerinin en az % 80’i BİST’te işlem gören hisse senetlerinden (MKYO hisse senetleri hariç) oluşan hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilenler %0 oranında stopaja tabidir.

Yukarıda belirtilen fonlar dışındaki yatırım fonu katılma belgelerinden elde edilenler %10 oranında stopaja tabidir.

Beyanname vermesi gereken kurumlar, ödenen stopajı beyanname üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edebilirler.

Dar Mükellef Kişi

Tam mükellef gerçek kişilerde olduğu gibi vergilendirme yapılır.


16-Menkul Kıymet Yatırım Fonları Türleri Nelerdir?

a) Borçlanma Araçları Fonu

Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır. Bu tarzda kurulan fonların faizsiz bir fon olabilmesi için, yatırım fonu portföyüne faizsiz finans prensiplerine uygun olmayan tahvil, bono, VDMK veya finansman bonosu değil, devlet veya özel sektör kira sertifikalarının dahil edilmesi gerekmektedir. Kalan %20’lik kısmın da aynı şekilde katılma hesaplarında, faizsiz finans esaslarına uygun hisse senetlerinde veya birebir karşılığı bulunan emtiada değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu fon türünün çalışma esasları sabit getirili menkul kıymet yatırımları üzerine kurulmuştur. SPK, riskin dağıtılması amacı ile fonun yatırım yapacağı finansal borçlanma enstrümanlarında ihraççı yani tahvil veya kira sertifikasını yatırımcıya sunan kuruluşu için fon toplam değeri limiti kısıtlamasına gitmiştir. Bir ihraççının en fazla %10’u veya fon toplam değerinin %10’u gibi oran ile borçlanma araçlarına yatırım yapılabilir kısıtlaması getirilmiştir. Bu limit kısıtlamaları hemen hemen tüm menkul kıymet yatırım fonlarında bulunmaktadır. Bu riskin dağıtılması ilkesi doğrultusunda getirilmiş kısıtlama kuralıdır. Katılım bankaları da bu risk kısıtlamalarına tabidir. Ancak bu kuruluşların yatırım yapacağı alanlar çok sınırlı olduğu için kısıtlama oranları biraz daha gevşetilmiştir. Örneğin, yatırım fonu bir ihraççının tahvil ve bonosuna maksimum %10 yatırım yapabilirken, kira sertifikalarında bu oran %25’e çıkartılmıştır. Benzer kural katılım hesaplarında da gevşetilmiştir. Fon portföylerinde ticari mevduatlara yatırım oranları banka bazında %3, toplamda maksimum %10 iken; katılım bankalarında bu oran sırası ile % 6 ve %25 olarak uygulanmaktadır. Bu esnekliklere rağmen katılım bankalarının yatırım yapacağı finansal enstrümanlar yine de çok sınırlı kalmaktadır.

b) Hisse Senedi Fonu

Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Türkiye'de kurulan ihraççıların paylarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.

Bu fon türüne istinaden kurulmuş faizsiz fonların yatırım yaptığı hisse senetlerinin tamamen AAOIFI kurallarına uyması gerekmektedir. Aynı şekilde fon portföyünün kalan %20’si de faizsiz finans esaslarına uygun finansal enstrümanlarda değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla faizsiz finans ilkelerine uygun hisse senedi fonu kurulmasında hiçbir engel gözükmemektedir.

c) Kıymetli Maden Fonu

Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; Borsa’da işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile kıymetli madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.

Kıymetli maden fonunun faizsiz fon olabilmesi için, fonun içindeki emtianın birebir fiziki karşılığının bulunması ve fon alıcısı lehine saklanması gerekmektedir. Fondan istenildiğinde fiziki olarak çekilebilmesine olanak tanınabilmelidir. Tabi kurucu buradaki maliyetleri gözeterek fona fiziki giriş ve çıkışlar için ilave yükümlülükler getirebilir. Ayrıca fon içinde bulunan emtia piyasa şartlarına göre ödünç verme işlemlerine konu olabilir. Normal piyasa fonları ödünç verilen fonlar için sabit faiz getirisi elde ederken, faizsiz finans esaslarına göre kurulmuş fonlarda kısıtlama bulunmaktadır. Buradaki emtia ancak fonun zaruri giderlerini karşılaması ve ödünç verilen malın ödünç veren tarafından alım-satıma konu edilmemesi şartı ile ödünç alım-satım işlemlerine konu olabilir. Aksi halde türev işlem oluşturacağı için, olmayan bir malın alım-satımı gerçekleşmiş olacaktır. Ödünç alma ve verme işlemleri için burada belirtilen kurallar diğer fonlar için de geçerlidir. Danışma kurulu üyeleri, mevcut şartlarda yukarıdaki konular hakkında bu fikirleri vermiş olup, farklı alternatifler geliştirilmesi koşulu ile piyasada farklı uygulamalara gidilebilir.

Faizsiz finans esaslarına göre emtia fonunun kurulabilmesi için, bu emtianın birebir karşılığının bulunması gerekmektedir. Fon getirisi de sadece emtianın değer kazanmasından oluşacaktır. Fon portföyündeki emtianın saklama, sigortalama, yönetim ücreti giderleri gibi maliyetler fona yansıtıldığında, emtianın elde etmiş olduğu değer artış kazancı bu ilave maliyetler ile düşecektir. Dünya’da emtiaya dayalı olarak kurulmuş fonların birçoğunda saklama yani birebir emtianın karşılığının olmaması ve dolayısıyla sigortalama gibi bir maliyet oluşmadığı için, bu tür fonlar rakiplerine göre oldukça rekabet avantajı sağlamaktadır.

d) Fon Sepeti Fonu

Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; diğer fonların ve borsa yatırım fonlarının katılma paylarından oluşan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.

Faizsiz finans ilkelerine göre kurulmuş fonlara yatırım yapan faizsiz fon sepeti fonları olabilir. Ancak fon sepeti fonunun yatırım yapacağı faizsiz fon pek bulunmadığı için bu tür fonun kurulması piyasanın biraz daha gelişmesi ile mümkün olabilir. Şu aşamada piyasada çok az fon olması ve bu fonların büyüklüğünün de yeterli olmaması nedeni ile pek mümkün görülemeyen bir fon türüdür.

e) Yabancı Menkul Kıymetler Fonu

Fon portföyünün en az %80’i devamlı olarak; yabancı özel ve kamu sektörü sermaye piyasası araçlarına yatırılan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.

Yurtdışında yatırım yapılan faizsiz yatırım araçları ayrıca ülke içinde danışma kurulu üyeleri tarafından ilave olarak incelenir, incelenmesi gerekmektedir. Zira her faizsiz olarak addedilen yapı Türkiye’deki faizsiz finans prensiplerine uymayabilir. Örneğin bazı ülkelerde ihraç edilmiş muşaraka kira sertifikaları türüne, katılım bankaları danışma kurulu üyeleri yapı itibari ile icazet vermedikleri için, bu kira sertifikaları türüne yatırım fonlarının yatırım yapması, portföylerine dahil etmesi uygun değildir.

f) Para Piyasası Fonu

Fon portföyünün tamamı devamlı olarak, vadesine en fazla 184 gün kalmış, likiditesi yüksek sermaye piyasası araçlarından oluşan ve portföyün ağırlıklı ortalama vadesi en fazla 45 gün olan fonları kapsayan şemsiye fonlardır.

Eski kanundaki likit fon yeni kanun ile para piyasası fonu olarak adlandırılmaktadır. Likit fonun çalışma prensibi BİST bünyesindeki repo-ters repo pazarına dayanmaktadır. Repo-ters repo pazarında tahvil bononun alınıp satılması veya teminat olarak verilmesi sonucu fiyat sabitlenmektedir ve getiri kaybı hemen hemen söz konusu olmamaktadır. Dolayısıyla likit fon veya para piyasası fonları bünyesinde ağırlıklı olarak repo işlemi yapılmasına bağlı olarak hemen hemen hep sabit bir getiri alma durumu söz konusudur. Piyasada 2008 krizi, 2001 yılındaki anayasa kitapçığı fırlatma krizi gibi aşırı dalgalanmaya neden olan olaylar yaşanmadığı müddetçe likit fonların getirileri pozitiftir, faiz oranlarının aşırı yükselmesi ile likit fonlar da eksi getiri yazabilmektedir. Getiri kaybının söz konusu olması çok sınırlı sayıda yaşanan olağandışı örneklerdendir.

Bu tür fonlar katılım bankaları 30 günün altında katılım hesabı açamadığı için günlük ya da haftalık atıl fonların değerlendirilebilmesinde kullanılabilecek çok uygun bir enstrüman olarak görülmektedir. Ancak repo-ters repo pazarının işleyişi faizsiz finans prensiplerine aykırı olduğu için bu tarzda fon kurulamamaktadır. Ayrıca sürekli alım-satıma konu olabilecek işlem hacmi derin olan kira sertifikası piyasası olmadığı için, likiditesi yüksek kira sertifikası fonu kurmak ve yönetmek zor gözükmektedir. Bu amaçla bu piyasada çok fazla kira sertifikasının olması ve buna dayalı olarak vade çeşidinin fazla olabileceği çok çeşitli sayıda kira sertifikalarına ihtiyaç bulunmaktadır.

g) Değişken Fon

Fon portföy sınırlamaları itibariyle yukarıdaki türlerden herhangi birine girmeyen fonları kapsayan şemsiye fonlardır. Bu fon türü içerdiği enstrümanların oranları itibari ile %80 gibi genel bir sınırlamaya tabi olmaksızın sürekli değişkenlik göstermesidir. Ancak içine konulacak finansal enstrümanlar yine SPK’nın belirlediği fon sınırlamalarına dahil olacaktır. Örneğin, fon portföy büyüklüğünün maksimum %10’una kadar katılma hesabına yatırım yapılabilir, en fazla portföy büyüklüğünün %10’una kadar bir ihraççının sermaye piyasası enstrümanına yatırım yapılabilir gibi genel sınırlamalara tabidir. Bu sınırlamalar fondaki risk miktarını azaltmak amacı ile SPK tarafından konulmuş genel sınırlamalardır. Faizsiz finans esaslarına göre kurulmuş BES’e dahil değişken fonlar bulunmaktadır. Bu fonlar yatırımlarını hisse senetleri, devlet ve özel sektör kira sertifikaları, altın ve katılım hesaplarında değerlendirmektedirler. Ancak firmaların mevzuattaki kısıtlamalardan dolayı değişken fon yerine katılma fonu kurmaları, kurucular adına daha avantajlı gözükmektedir. Zira %10’luk katılma hesabı sınırı veya fon toplam değerinin %10’u tek bir ihraççıya yatırım yapılabilir gibi kısıtlamalar, katılma fonunda %25 yapılarak daha çok esnetilmiştir. Katılma fonunun değişken fon özelliği görmesi nedeni ile bu fonun kurulması faizsiz fon kurucuları açısından daha avantajlı gözükmektedir.

h) Yabancı Fon

Ülke içinde dolar ya da yabancı para içerikli fon kurulabilir. Yatırım yapılan ürünlere göre fonun ismi farklılık arz edecektir. Yabancı menşeli finansal enstrümanlar alındığında ve bu enstrümanların oranı %20 üzerine çıktığında yabancı menkul kıymet fonu olur ve yabancı menkullere yatırılan miktar asgari %80 olmak zorundadır. Türkiye menşeli finansal enstrümanlar alındığında fon içeriğine göre farklı isimler alınır. Dolar olarak kurulan fonlar TCMB satış kuru ile değerlendirilir ve TL bazlı işlem görür. 2015 Eylül ayında alınan SPK kurul kararı ile bu fonların döviz bazlı işlem görülmesinin önü açılmıştır.

I) Katılım Fonu

Portföyünün tamamı devamlı olarak kira sertifikaları, katılma hesapları, ortaklık payları, altın ve diğer kıymetli madenler ile Kurulca uygun görülen diğer faize dayalı olmayan para ve sermaye piyasası araçlarından oluşan fonları kapsayan şemsiye fonlar.

Bu fon türü SPK tarafından sisteme yeni derç edilmiş, faizsiz finans esaslarına göre kurulacak yatırım fonlarını tarif etmektedir. Bu tanımdan tek faizsiz fon çeşidi Katılma fonu anlamı çıkmamalıdır. Zira portföyünün %80’ini devamlı olarak faizsiz finans esaslarına uyan hisse senetlerine, geri kalan %20’sini kira sertifikalarına yatıran hisse senedi fonu da faizsiz fon türlerinden biridir. Buradaki tanımdan faizsiz finans esaslarına göre fon yönetirken, enstrüman çeşitliliği çok az olan faizsiz fonların, SPK’nın fon kısıtlamalarına çok fazla takılmamak, fonu biraz daha esnek bırakmak adına tanımlanmış değişken fon tarzında bir fon türüdür. Zaten katılım bankalarının finansal enstrümanları çok sınırlı olduğu için, ilave fon kısıtlamalarına dahil olunursa, bu piyasada iş yapmasını iyice zorlaştıracaktır.

Katılım fonu fiyatı da diğer tüm fonlarda olduğu gibi fon portföyündeki varlıkların toplam değeri bulunarak hesaplanmakta ve katılma birim pay adedi fiyatı olarak açıklanmaktadır. Bu fon da çok farklı enstrümanlara yatırım yapılmaktadır, ancak hesaplama metodu değişmemektedir. Fonun yatırım yaptığı her hisse senedinin, kira sertifikasının veya katılma hesaplarının birim pay değerleri ve getirileri de mevcuttur. Bu varlıkların fiyatlarının sahip olunan adetler ile çarpılması sonucunda katılma payının fiyatı ve bu fonun getirisi veya kaybı da kolay bir şekilde hesaplanabilir. Fon içinde oransal olarak hangi varlık fazla ise bu varlık fiyatının artış ya da azalışı katılım fonunun fiyatını daha çok etkileyecektir.

Investrade Portföy Yönetimi A.Ş.

SOSYAL MEDYA


Gelişmelerden haberdar olmak için bültenimize üye olun

Bu sitede yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.